Hakkımızda
Yokoluş İsyanı iklim krizi hakkında endişe duyan ve harekete geçmek isteyenlerin bir araya geldiği yatay örgütlenmeye dayalı bir hareket. İlke ve değerlerimizi kabul eden herkese kapılarımız açık.
Ufkumuz
Bu bölüm yapım aşamasında…
Hikayemİz
Yokoluş İsyanı (Yİ) veya Extinction Rebellion (XR) başta fosil yakıt ve hayvancılık endüstrisi olmak üzere küresel şirketlerin ve onların desteklediği siyasetçilerin neden olduğu kitlesel yokoluşa ve toplumsal çöküşe dur diyen uluslararası bir harekettir. 31 Ekim 2018’de İngiltere’de yaptığı çağrı sonucu 1500 kişiyi toplayan hareket o günden beri Londra’nın ana yollarını ve köprülerini defalarca kapatarak hükümetin Mayıs 2019’da iklim acil durumu ilan etmesinde etkin rol oynadı. Geçtiğimiz iki yılda ABD, Kanada, Latin Amerika’da yerli halklarla dayanışan İsyan birçok Avrupa, Afrika ve Asya ülkesinde de toplulukları harekete geçirdi.
Biz de Türkiye’de iklim krizi üzerine bir süredir kafa patlatan insanlar olarak Kasım 2018’de bir araya geldik. Önce duvar yazıları yazarak başladık hem birbirimizi tanımaya hem bir şeyler yapmaya. 15 Nisan 2019’da ‘Yaşam için İsyan’ Deklarasyonumuzu okuduk Beşiktaş’ta. Maçka Parkı’nda ve Belgrad ormanlarında ‘ölüme yatarak’ dikkat çekmeye çalıştık konuya. 20 Eylül Küresel İklim Grevini diğer çevre hareketleriyle Sıfır Gelecek kampanyasını organize ettik. 6-7 Ekim’de yok olan türler için cenaze töreni düzenledik; 29 Kasım 2019’da Black Friday’de Cevahir’in önünde alternatif defile düzenledik.
Uzun lafın kısası daha yolun başındayız… Ve farkındayız bu yol öyle kısa ve taşsız değil. Tersine, hele bu coğrafyada birçok cepheden geliyor çünkü saldırı: yanı başımızdaki savaş, içerde işsizlik, kadına karşı şiddet, hukuksuzluk ve gerçekleri görmezden gelen medya işimizi çok zorlaştırıyor evet. İklim krizi de bizim coğrafyamızı susuzluk ve kuraklıkla, bunların yol açacağı yeni işsizlik ve yoksulluk dalgasıyla tehdit ediyor…İşte bu yüzden isyana bu topraklarda acilen ihtiyaç var. Çünkü bu topraklarda devlet ürettikleri ihtiyaç fazlası elektrikten zarar etmesinler diye Türk enerji şirketlerine, kömür ve gaz santrallerine cömert desteklerde bulunmakla kalmıyor ama yine de bu şirketlerin borçları kapanmıyor. Yerli sermaye ihtiyaç fazlası enerji üretip hepimizin cebinden ve sağlığından çalarken; yaşamımız için biricik ihtiyacımız ormanlar ise yabancı şirketlere altın aramaları için ucuza ihale ediliyor.
Evet bu yol taşlı ama maalesef başka yol yok…Ya isyan ya yokoluş…
Stratejİmİz
Bu bölüm yapım aşamasında…
Yapımız
Bu bölüm yapım aşamasında…
İlke ve Değerlerimiz
1. Paylaştığımız bir değişim ufkumuz var
Gelecek nesillerin yaşayabileceği bir dünya yaratmak istiyoruz.
2. Görevimizi ihtiyaçlar üzerine kuruyoruz.
İklim değişikliğinde öncelikli olarak yerel ihtiyaçları anlayıp yapmamız gerekenleri bu şekilde belirliyoruz. İklim ve ekolojik krize karşı farkındalığı arttırmak, harekete geçmek ve kurduğumuz dayanışma ağları sayesinde krizin getirdiği ve getireceği felaketlere karşı birlikteliğin verdiği güç ile mücadele etmek gibi görevler üstleniyoruz.
3. İyileştirici bir kültüre ihtiyacımız var.
Sağlıklı, dayanıklı ve uyumlu bir kültür yaratıyoruz.
4. Kendimize ve parçası olduğumuz, hayatı tüketen sisteme meydan okuyoruz.
Değişim için konfor alanlarımızdan çıkıp harekete geçiyoruz.
5. Değerlendirme ve öğrenmeye önem veriyoruz.
Eylem, değerlendirme, öğrenme ve yine eylem döngüsünü izliyoruz. Diğer hareketlerden, farklı durumlardan ve kendi deneyimlerimizden öğreniyoruz.
6. Herkesi ve herkesin her yanını aramıza davet ediyoruz
Daha güvenli ve daha erişilebilir alanlar yaratmak için aktif olarak çalışıyoruz.
7. Güç hiyerarşilerini kaldırıyoruz.
Daha adil katılım için güç hiyerarşilerini kaldırıyoruz.
8. Suçlama ve utandırmadan uzak duruyoruz.
Çalışmayan bir sistem içerisinde yaşıyoruz ancak bu tek başına kimsenin direk suçu değil.
9. Şiddetsiz bir oluşumuz.
En etkili değişimi şiddetsiz yol ve yöntemler kullanarak sağlamaya çalışıyoruz.
10. Özerk ve merkeziyetsiz bir yapı ile çalışıyoruz.
Birlikte, gücün ötesinde işleyebilecek yapıları kuruyoruz.